The Lobster 2015 izle

Yalnızlık
Yasalar korkular nedeniyle oluşturulur. Bunun en açık tezahürü cinayetlerin önüne geçmek için konulmuş kanunlardır. Korku ne kadar fazlaysa, hayati önemliyse, ilgili kanun da o kadar serttir. Kanun kitle tarafından belirleniyor ve asla bireyselliği kabul etmiyor. O zaman yalnız kalmak korkusundan kanun oluşursa? .. Yalnızlıq toplum tarafından ayrımcılık, devlet tarafından ceza ile sonuçlanarsa? .. İnsanlar yalnız kalmaya karşı korkuları etrafında toplulaşıp, bunun önlemini kanunla alsalar, nasıl olur?
Lobster (ıstakoz)
Meseleye bir de duygusal bakış var. Aşağıda belirsiz bir yerde, zamanda cereyan eden olaylara bakacağız, ama günümüzde de yalnızlık, sevgisizlik duygusuzluk olarak kabul ediliyor. Romantiklerin sevgi ütopyası (aşağıda bunun distopyaya dönüşümünü göreceğiz) gittikçe daha çılgın istekte yer alıyor; birleşiyor, toplulaşıyor ve sevgisiz insanlar hakkında toplu fikir yaratıyor. Sevgi insanlığın problemlerinden kurtuluş; insanlığın birleşmesi, türünü Yeryüzünde bulundurması, yüksek olması, gezegeninin sahibine, kontrolcüsüne dönüşmesi için verilmiş tek yoldur. Sevgisiz insan aşağı tabakadır. Varlığı insana dönüştüren sevgiden uzak canlı, insan değil. Herhangi başka canlıdır. Köpektir, domuzdur, kargadır ... veya ıstakozdur...
"The lobster"
Yıl: 2015
imdb: 7,2
Yönetmen: Yorgos Lanthimos
Senaryo: Yorgos Lanthimos, Efthymis Filippou
Ana rollerde: Colin Farrell, Rachel Weisz
Soundtrack: Apo Mesa Pethamenos - Danai
Düşünün - sizi bir otele mahkum ettiler ve otelin diğer sakinleri arasında size uygun olan bir kişi bulup, izdivaca başlamak için 45 gün belirlendi. Vaktin tamamında ise sizi bir hayvana çevirecekler. Çünkü yaşadığınız yerde çift olmak zorunludur ve yalnızken siz zaten hayvan kabul ediliyorsunuz. Elbette, otelde kalış zamanınızı uzatmak için de adil bir yol belirlenmiş: mevcut sistemin muhalifleri - ormana çekilmiş yalnızlar var ve siz öldürdüğünüz her yalnız için hayvana dönüşme vaktinizi bir gün geciktirebilirsiniz.
Bu sistemin ne zaman ve nerede mevcut olduğu veya olacağı bilinmemektedir. Bu sistem sevgi mahkumiyeti; ütopyanın distopyaya dönüştüğü yerdir. "The lobster" doğruyla yalnışın, hayatını özgürce yaşama hakkı ile hayatına geç kalmama isteğinin tezat noktasıdır. Bu potansiyel hayvanların vakti o kadar azdır ki, çift olmak için görsel uygunluklarla yetinmeğe mecburlar.
Düzenli şekilde burnu kanayan bir kızla yakınlaşmak için burnunu gizlice darbelerle kanatan adam mutluluk sisteminin en büyük çelişkisi. Yönetmen kendi hayali sisteminde boşluklar da bırakmış. Örneğin, karşı cinsin ona yakınlaşma girişimlerini hep yanıtsız bırakan bir kadın var. Ama bunun yerine ormanda her ava çıktığında diğerlerinden daha çok sayıda yalnız öldürmekle otelde kalma gününü uzatır. Bu kadın, herkes tarafından duygusuz kabul edilir. Ama kanuna göre hiç kimsenin onu hayvana çevirme yetkisi yoktur.
- Spoiler -
Filmin merkezinde eşinden ayrıldıktan sonra otele gelen bir kişi durur. Dönüşeceği hayvanı da seçmiş; eğer 45 gün içinde sevgilisi olmazsa ıstakoz olacak. Ama duygularını kaybetmiş potansiyel ıstakoz, zamanla otele adapte olsa da, ne kadınlarla ilişkide, ne de yalnız avında bir türlü başarılı olamıyor. Ta otelden kaçıp, ormana - radikal yalnızların sırasına katılana kadar. Bu kez ona aşık olmak yasaktır. Ama bu kez onun karşı cinse olan isteği kendi içinde özgürdür.
- Spoiler -